Küresel piyasalarda risk iştahı, Fed politika yapıcılarından gelen temkinli açıklamaların ardından zayıfladı. Wall Street’teki satış baskısının Avrupa’ya da sıçramasıyla birlikte önde gelen Avrupa endeksleri haftayı negatif bölgede tamamladı. Pan-Avrupa STOXX 600 endeksi yüzde 1,74 düşerek 570,59 puana geriledi. Bölge genelinde endekslerde dikkat çekici kayıplar gözlendi. Frankfurt'ta DAX endeksi yüzde 1,6, Paris'te CAC 40 yüzde 1,5, Madrid'de IBEX 35 yüzde 1,95 ve Londra'da FTSE 100 endeksi yüzde 1,84 oranında değer kaybetti.
Fed'in temkinli duruşu, faiz indirimi umutlarını zayıflattı
Piyasalar, ABD’de hükümet kapanmasının sona ermesinin ardından makroekonomik veri akışının yeniden başlamasıyla zayıf ekonomik verilerin Fed’e faiz indirimi için gerekçe sunmasını umuyordu. Ancak Fed üyelerinden gelen ihtiyatlı açıklamalar, bu beklentileri zayıflattı. Morningstar’ın baş hisse senedi stratejisti Michael Field, değerlendirmesinde şunları söyledi: “Son bir gün içinde gördüğümüz yorumları göz önünde bulundurursak, aralık ayında bir indirim olması pek olası değil. Ancak bu, şubat ayında veya bir sonraki toplantıda indirim olmayacağı anlamına gelmiyor. Bu yüzden piyasaların bu kısa vadeli sıralamaya odaklandıkları kadar odaklanmamaları gerektiğini düşünüyorum.” ABD Hazine tahvili getirilerindeki yukarı yönlü hareket de hisse senedi piyasaları üzerinde baskı yarattı. Yüksek faiz ortamı, riskli varlıklardan çıkışa neden olurken, sabit getirili enstrümanlara olan ilgiyi artırıyor.
İngiltere piyasalarında ek baskı: Vergi politikası belirsizliği
İngiltere Maliye Bakanı Rachel Reeves’in, gelir vergisi oranlarını artırma planından geri adım atabileceğine dair haberler de Avrupa borsaları üzerindeki baskıyı artırdı. Bu gelişmenin ardından İngiltere devlet tahvili getirilerinde sert yükseliş yaşandı. Uzmanlar, bu durumun kamu maliyesi açısından daha fazla borçlanma gereksinimi doğurabileceğine ve bunun da ekonomik görünüm üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğine dikkat çekiyor. Field, İngiltere'nin mali manevra alanına ilişkin olarak şunları söyledi: “Hükümetin sermaye kazançları ve emlak vergileri gibi konularda küçük ayarlamalar yaparak yapabileceği şeyler var. Ancak sonuçta bunların hiçbiri dengeyi değiştirecek kadar büyük değil.” Bu gelişmelerin ardından İngiltere merkezli şirket hisselerinde de baskı arttı. Özellikle finans ve enerji sektörlerinde işlem gören büyük şirket hisseleri günü ekside tamamladı.
Yatırımcılar gözünü Aralık ayı Fed toplantısına çevirdi
Önümüzdeki dönemde piyasaların odağında, 9-10 Aralık tarihlerinde yapılacak olan Fed toplantısı olacak. Fed politika yapıcılarının iletişiminde herhangi bir değişiklik olup olmayacağı ve enflasyon-işsizlik verilerinin ne yönde şekilleneceği yatırımcılar tarafından yakından izlenecek. Öte yandan euro/dolar paritesinde de Fed’in duruşuna bağlı olarak kısa vadeli hareketlilik bekleniyor. ABD'de borçlanma maliyetlerinin uzun süre yüksek kalacağı algısı, doların küresel çapta güçlü kalmasına neden oluyor. Bu durum Avrupa’daki ihracat odaklı şirketler için kur baskısını artırabilir. Ayrıca enerji maliyetleri, Avrupa’nın ekonomik büyümesine yönelik endişeleri artıran diğer bir unsur olarak dikkat çekiyor. Avrupa Merkez Bankası'nın da faiz indirimi yönünde güçlü sinyaller vermemesi, piyasadaki dalgalanmanın bir süre daha devam edebileceğini gösteriyor.