ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, 2026 yılına ilişkin küresel ekonomik ve strateji görünüm raporunu yayımladı. Raporda, ABD hisse senedi piyasalarına yönelik pozitif beklentiler dikkat çekerken, bazı sektörlerde önemli revizyonlar yapıldı. Banka, özellikle tüketici harcamaları ve sağlık sektörü için görünümünü yukarı yönlü revize etti.
Morgan Stanley'den 2026 yılı için S&P 500 hedefi: 7.800 puan
Rapora göre, Morgan Stanley analistleri, S&P 500 endeksi için 2026 sonu hedefini 7.800 puan olarak belirledi. Bu tahmin, mevcut seviyelere göre yaklaşık %15-20’lik bir yükseliş potansiyeline işaret ediyor. Banka, bu öngörüsünü, ABD ekonomisinin dayanıklılığına ve belirli sektörlerdeki yapısal büyüme trendlerine dayandırıyor.
Tüketici ve sağlık sektörlerinde görünüm “overweight”e yükseltildi
Morgan Stanley, ABD tüketici harcamaları sektörü için daha önce verdiği “underweight” notunu “overweight”e yükseltti. Aynı şekilde sağlık sektörü de “equal weight” seviyesinden “overweight”e çıkarıldı. Strateji ekibine göre bu revizyonların temelinde, iç talepteki toparlanma, demografik dinamikler ve teknolojik dönüşüm yatıyor.
Raporda şu ifadelere yer verildi: “ABD tüketicisinin harcama gücü, reel gelir artışı ve düşük işsizlik gibi faktörler sayesinde 2026’da toparlanma sürecini sürdürecek. Aynı zamanda sağlık sektörü, yaşlanan nüfus ve teknoloji entegrasyonu ile yatırımcılar için cazip fırsatlar sunuyor.”
ABD, küresel belirsizliklere rağmen cazibesini koruyor
Morgan Stanley, ABD hisse senetlerinin 2026 yılında diğer küresel piyasalara kıyasla daha iyi performans göstermesini bekliyor. Raporda, “ABD şirketlerinin bilanço dayanıklılığı, teknoloji ve sağlık gibi stratejik sektörlerdeki rekabet avantajı ile destekleniyor” denildi.
Banka, yatırımcılara ABD hisselerinde ağırlığı artırmalarını önerirken, gelişmekte olan piyasalara yönelik daha temkinli duruşunu da korudu. Özellikle Çin’in büyüme görünümündeki belirsizlikler ve Avrupa'daki siyasi istikrarsızlık, gelişmiş piyasa ağırlığını artıran faktörler arasında gösterildi.
Portföy önerileri: Teknoloji, sağlık ve dayanıklı tüketim malları ön planda
Morgan Stanley'nin önerdiği yatırım stratejileri arasında, teknoloji ve sağlık hisseleri başı çekerken, dayanıklı tüketim malları da orta-uzun vadede önerilen sektörler arasında yer aldı. Banka, faizlerin görece daha düşük seviyelerde kalacağı bir senaryoda bu alanların güçlü performans göstereceğini belirtti.
2026 yılına dair yatırımcılar için öne çıkan diğer tavsiyeler ise şunlar:
- Dolar cinsi varlıklarda pozitif görünüm korunuyor.
- Enerji sektörü kısa vadeli dalgalanmalara açık olsa da uzun vadeli portföylerde yer bulabilir.
- ABD Hazine tahvilleri düşük riskli yatırım aracı olarak tavsiye edilmeye devam ediliyor.
ABD ekonomisinin dayanıklılığı yatırımcı ilgisini çekiyor
Raporda, ABD ekonomisinin büyüme dinamiklerine dair yapılan değerlendirmeler, Fed’in sıkı para politikası sonrası toparlanmanın sürdüğüne işaret ediyor. Morgan Stanley stratejistleri, büyümenin yavaşladığını ancak resesyon ihtimalinin düşük olduğunu vurguladı. Banka, enflasyonun 2026'ya kadar %2,5 seviyelerinde dengeye geleceğini tahmin ediyor.
Küresel yatırımcılar için stratejik öneriler
Morgan Stanley, raporunda küresel yatırımcılara yönelik önerilere de yer verdi. Buna göre, portföylerde ABD ağırlığının artırılması önerilirken, Asya-Pasifik piyasalarında seçici olunması gerektiği vurgulandı. Avrupa hisselerine yönelik duruş ise “nötr” olarak güncellendi.
Özellikle emtia bağlantılı piyasalarda, jeopolitik risklerin daha fazla izlenmesi gerektiği belirtilen raporda, gelişen piyasa borçlanma araçlarının risk priminin yüksek kalmaya devam edebileceği ifade edildi.
Finansal istikrar ve makro reformlar da yakından izleniyor
Rapor, sadece hisse senedi piyasalarına değil, aynı zamanda makroekonomik reformlara da dikkat çekiyor. ABD’deki altyapı harcamaları, dijital dönüşüm projeleri ve yeşil enerji yatırımları gibi unsurların büyümeye katkı sağlayacağı öngörülüyor.
Sonuç olarak Morgan Stanley, 2026 yılına girerken yatırımcıların risk-getiri dengesi açısından ABD merkezli stratejilere yönelmelerinin rasyonel olduğunu savunuyor.