Yeni haftada küresel ekonomi ajandası, başta ABD olmak üzere birçok ülkeden gelecek kritik makroekonomik veriler, merkez bankası kararları ve kurumsal kazanç açıklamaları ile yoğun geçecek. Piyasalar, para politikası yönlendirmelerine dair ipuçları ararken, özellikle Fed cephesinden gelen mesajlar ve veri akışı yakından izlenecek.
ABD’de veri takvimi yeniden şekillendi
ABD’de hükümet kapanmasının ardından istatistik takvimi yeniden belirlendi. Çalışma İstatistikleri Bürosu (BLS), ertelenen raporların yeni açıklanma tarihlerini duyurdu. Buna göre, Eylül ayı İstihdam Raporu 20 Kasım’da, Türkiye saatiyle 16:30’da yayımlanacak. Eylül ayı Reel Kazançlar Raporu ise 21 Kasım’da aynı saatte kamuoyuna açıklanacak.
Ancak Beyaz Saray’dan gelen açıklamalar, bazı verilerin hiç yayımlanmayabileceğini ortaya koydu. Ekim ayına ilişkin tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ve istihdam verilerinin, kapanma nedeniyle yayımlanamayacağı belirtiliyor. Bu durum, enflasyon trendlerinin takibini ve Fed’in politika yönlendirmelerinin değerlendirilmesini zorlaştırabilir.
Fed tutanakları yön arayan piyasa için belirleyici olacak
ABD’de Federal Rezerv’in Aralık ayı faiz kararı öncesinde belirsizlik sürüyor. Başkan Jerome Powell’ın son açıklamalarında, faiz indirimi konusunda “garanti yok” vurgusu öne çıkarken, bazı Fed yetkilileri de “bekle-gör” yaklaşımının devamı yönünde mesajlar verdi. Piyasa katılımcıları ise olası bir indirime dair fiyatlamalarda bölünmüş durumda.
Zayıf gelen ADP özel sektör istihdam verisi ve Challenger işten çıkarma raporu, istihdam piyasasına yönelik endişeleri artırırken, bu gelişmeler Fed üzerindeki baskıyı da artırıyor. Bu bağlamda, 29-30 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilen Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısının 20 Kasım Çarşamba günü yayımlanacak tutanakları, para politikasının geleceği için önemli ipuçları barındıracak.
Haftalık veri akışı: Sanayi üretiminden konut başlangıçlarına
ABD’de bu hafta veri takvimi oldukça yoğun. Salı günü Ekim ayı sanayi üretimi açıklanacak. Güçlü veriler, ekonomik aktivitenin direncine işaret ederken, faiz indirimi beklentilerini zayıflatabilir. Çarşamba günü açıklanacak konut başlangıçları verileri de konut piyasasının nabzını tutacak. Şahin tonlu açıklamalar, doların küresel para birimleri karşısında güçlenmesine neden olabilir.
Perşembe günü haftalık işsizlik başvuruları verisi yayımlanacak. Başvurularda düşüş görülmesi, işgücü piyasasının dayanıklılığını ortaya koyabilir ve Fed’in gevşeme yönünde adım atmasını geciktirebilir. Cuma günü ise Kasım ayı öncü S&P PMI verileri ve Michigan Tüketici Güven Endeksi açıklanacak. Özellikle tüketici beklentileri ve enflasyon öngörüleri, piyasa yönü açısından kritik öneme sahip.
Nvidia ve Walmart bilanço açıklamaları yakından izlenecek
Kurumsal kazanç sezonunda bu hafta gözler özellikle Nvidia ve Walmart üzerinde olacak. Çarşamba günü Wall Street kapanışı sonrası açıklama yapacak olan Nvidia'nın, hisse başına 1,25 dolar kâr açıklaması ve gelirlerinin 54–55 milyar dolar aralığında olması bekleniyor. Yapay zeka yatırımlarıyla dikkat çeken şirketin performansı, teknoloji hisselerinin genel yönü üzerinde etkili olabilir.
Walmart ise Perşembe günü Türkiye saati ile 14:00’te üçüncü çeyrek finansal sonuçlarını yayımlayacak. Şirketin raporu, tarife kaynaklı maliyet artışları ve tüketici eğilimleri açısından kritik veriler içerecek. Tüketici harcamalarındaki eğilimler, perakende sektörü genelinde beklentilerin şekillenmesine katkı sağlayacak.
Asya piyasalarında gözler PBOC ve BOJ’da
Çin’de Perşembe günü gerçekleştirilecek olan Çin Merkez Bankası (PBOC) toplantısında faiz oranlarında bir değişiklik yapılması beklenmiyor. Politika faizinin sabit tutulması yönünde güçlü bir konsensüs bulunurken, büyüme hedeflerinin desteklenmesi için diğer para politikası araçlarının devreye alınabileceği öngörülüyor.
Öte yandan, Çin’de Pazartesi günü açıklanacak doğrudan yabancı yatırım verilerinde düşüş bekleniyor. Zayıflayan yabancı yatırım girişi, ülkenin ekonomik görünümüne dair kaygıların artmasına neden olabilir.
Japonya tarafında ise üçüncü çeyrek Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verisinin negatif gelmesi bekleniyor. Piyasa beklentisi, %0,6 oranında daralma yönünde şekillenmiş durumda. Perşembe günü ise Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) tahvil alım programına ilişkin açıklamaları izlenecek. BOJ’un genişleyici politikalarını sürdürmesi, Asya piyasalarının yönü üzerinde belirleyici olabilir.
Avrupa’da odak İngiltere ve bütçe süreci
İngiltere’de hükümetin vergi planını geri çekmesinin ardından gözler 26 Kasım’da açıklanacak bütçe üzerinde yoğunlaştı. Yeni bütçe düzenlemeleri öncesi, Çarşamba günü açıklanacak enflasyon verileri büyük önem taşıyor. Enflasyonun seyri, İngiltere Merkez Bankası (BOE)’nin faiz patikası açısından belirleyici olacak.
Mevcut fiyatlamalara göre, piyasalar Aralık ayında BOE’nin faiz indirimi yapma olasılığını %84 olarak değerlendiriyor. Enflasyonda beklenenin üzerinde bir düşüş yaşanması, bu beklentileri daha da güçlendirebilir.
Türkiye’de kritik veriler açıklanacak
Yurt içinde de önemli verilerin açıklandığı bir haftaya girildi. 18 Kasım Pazartesi günü saat 10:00’da, üçüncü çeyrek işsizlik oranı verisi açıklanacak. İş gücü piyasasının son durumuna ilişkin ipuçları sunacak veri, iç talep ve ekonomik aktivitenin yönünü değerlendirmek açısından önemli olacak.
20 Kasım saat 10:00’da ise yurt dışı üretici fiyat endeksi (YD-ÜFE) ile Kasım ayı tüketici güven endeksi verileri paylaşılacak. Tüketici güveninin yüksek kalması, yıl sonu harcamalarına dair olumlu sinyaller sunabilir. 21 Kasım Çarşamba günü saat 11:00’de açıklanacak olan Ekim ayı yabancı ziyaretçi sayısı ise turizm gelirlerinin sürdürülebilirliğine dair veriler içerecek.
Küresel piyasalar yön arayışında
Bu hafta açıklanacak veriler ve merkez bankalarının para politikasına ilişkin söylemleri, küresel finans piyasalarının yönü üzerinde belirleyici olacak. Enflasyonun seyri, tüketici güveni, istihdam piyasasının gücü ve üretim verileri, yıl sonuna yaklaşılırken faiz kararları üzerinde doğrudan etkili olacak.
ABD başta olmak üzere birçok ülkede para politikasında sıkılaştırma döngüsünün sonuna gelinip gelinmediği yönündeki değerlendirmeler, risk iştahını doğrudan etkilemeye devam edecek.