JPMorgan Chase CEO’su Jamie Dimon, CNN’de Erin Burnett’e verdiği canlı röportajda ABD ekonomisinin mevcut durumunu ve yapay zeka teknolojisinin piyasalara etkisini değerlendirdi. Dimon, ekonominin hâlâ “yumuşak iniş” sürecinde olduğunu belirtirken, iş gücü piyasasında zayıflama işaretlerinin gözlendiğini söyledi. Öte yandan, yapay zekanın oluşturduğu piyasa değerlemeleriyle ilgili temkinli bir iyimserlik içinde olduğunu da dile getirdi.
“Ekonomi dengede ama iş gücü zayıflıyor”
Jamie Dimon, ABD ekonomisine dair yaptığı değerlendirmede, "Ekonomi hâlâ ilerliyor. Biraz zayıflamış olabilir ama şu anda hâlâ dengede" ifadelerini kullandı. Dimon’a göre, genel ekonomik göstergeler olumlu yönde seyretse de, iş gücü piyasasında bazı segmentlerde durgunluk ve zayıflama işaretleri artıyor. Özellikle pandemi sonrası toparlanmada rol oynayan hizmet sektörünün yavaşladığı ve bazı üretim alanlarında istihdam büyümesinin durduğu gözlemleniyor.
Bu açıklamalar, ABD Merkez Bankası’nın faiz politikalarıyla ekonomiyi dengede tutmaya çalıştığı bir dönemde geldi. İş gücü piyasası, enflasyonla mücadelede kritik bir gösterge olarak değerlendiriliyor.
Yapay zekanın piyasalara etkisi: Dev bir teknoloji dalgası
Dimon, yapay zekanın piyasalarda büyük bir etki yarattığını ve bu etkinin Nisan ayından itibaren hisse senedi piyasalarındaki yükselişi tetiklediğini belirtti. "Nvidia inanılmaz bir şirket" diyen Dimon, şirketin yaklaşık 5 trilyon dolarlık piyasa değeriyle dünyanın bazı büyük ekonomilerinden daha yüksek bir büyüklüğe ulaştığını vurguladı.
Yapay zeka teknolojisinin üretkenliği ve kurumsal verimliliği önemli ölçüde artırabileceğini belirten Dimon, "AI teknolojisi şirketleri son derece verimli hale getirebilir" dedi. Bu verimliliğin, uzun vadede kar marjlarını yükseltebileceği ve iş süreçlerini dönüştürebileceği öngörülüyor.
Balon riski ve geçmişten çıkarılan dersler
Ancak Dimon, yapay zekaya yönelik mevcut piyasa coşkusunun her zaman sürdürülebilir olmayabileceği uyarısında bulundu. Dotcom balonunu hatırlatan JPMorgan CEO’su, "Google, Facebook, YouTube, Microsoft’un bir kısmı, Amazon, Salesforce gibi örnekler çıktı ama evet, biraz balon da vardı" diyerek benzer bir döngünün yeniden yaşanabileceğine işaret etti.
Dimon’a göre, AI sektöründe gerçek potansiyel sunan firmaların yanı sıra sürdürülebilir olmayan iş modelleriyle yola çıkan girişimlerin de bulunduğu bir dönem yaşanıyor. Bu da yatırımcılar için dikkatli analiz gerektiren bir ortam oluşturuyor.
Yapay zekanın iş gücü üzerindeki etkileri
Dimon, yapay zekanın yalnızca finansal piyasaları değil, aynı zamanda iş gücü yapısını da radikal biçimde dönüştüreceğini söyledi. "Bazı mesleklerde işlerin yüzde 80’ini ortadan kaldırabilir" diyen Dimon, bu dönüşümün aynı zamanda yeni iş alanları da yaratabileceğini belirtti.
Yapay zeka sistemlerinin, özellikle veri analitiği, içerik üretimi, müşteri hizmetleri gibi alanlarda insan gücüne olan ihtiyacı azaltabileceği öngörülüyor. Ancak bu durum, yeni meslek tanımları ve becerilere dayalı istihdam artışıyla dengelenebilir.
Devlet desteği ve düzenleme çağrısı
Bu hızlı teknolojik dönüşüm karşısında toplumun zarar görmemesi için politika yapıcılara da sorumluluk düştüğünü vurgulayan Dimon, "Teknolojinin insanlığa fayda sağlaması gerekir" dedi. Dimon’a göre, yapay zekanın toplumu çok hızlı etkilemesi durumunda “düşünceli bir devlet desteği” ve “uygun düzenleme” mekanizmaları devreye alınmalı.
Bu çağrı, yalnızca ekonomik değil, sosyal ve etik açılardan da teknoloji yönetiminin kritik önemde olduğunu ortaya koyuyor. Dimon, AI’nin potansiyelini en üst düzeyde faydaya dönüştürmek için özel sektör ile kamu otoriteleri arasında iş birliğine ihtiyaç olduğunu savunuyor.
Yatırımcılar için temkinli iyimserlik uyarısı
Jamie Dimon’un genel mesajı ise dikkatli iyimserlik üzerine kurulu. Hem makroekonomik dengelerde hem de teknoloji sektöründe iyimserliğe alan olduğunu belirten JPMorgan CEO’su, bu iyimserliğin riskleri göz ardı etmeden, uzun vadeli analizlerle desteklenmesi gerektiğini söylüyor.
Yatırımcılar için mesaj açık: Yapay zekâ devrimsel bir güç olabilir, ancak bu gücün her zaman kârlı ya da istikrarlı sonuçlar doğuracağı varsayımı tehlikeli olabilir.
