Japonya ekonomisi, 2025 mali yılının ikinci çeyreğinde yaklaşık %2 oranında daralarak son altı çeyrekte ilk kez küçülme yaşadı. Hükümetin bugün açıkladığı resmi verilere göre bu daralma, küresel ticaret baskıları, ABD tarifeleri ve yavaşlayan konut yatırımları nedeniyle gerçekleşti.
İhracat ve tarifeler büyümenin önünü kesti
Japonya'nın gayrisafi yurt içi hasılası (GSYH), Temmuz-Eylül döneminde yıllıklandırılmış bazda %1,8 daraldı. Bu oran, önceki çeyrekte revize edilmiş %2,3’lük büyüme rakamının tersine döndüğünü gösterirken, ekonomistlerin %2,5 daralma beklentisinden daha iyi bir sonuç ortaya koydu. Çeyreklik bazda ise ekonomi %0,4 küçüldü; bu da piyasanın beklediği %0,6’lık daralmanın altında kaldı.
İhracat, özellikle ABD'nin uyguladığı yüksek gümrük vergilerinin etkisiyle ikinci çeyrekte Japon ekonomisine en büyük olumsuz katkıyı yaptı. Net dış talep, GSYH büyümesinden 0,2 puan götürdü; önceki çeyrekte ise 0,2 puan katkı sağlamıştı.
ABD ile Japonya arasında Eylül ayında yapılan ticaret anlaşması kapsamında, Japonya’dan yapılan neredeyse tüm ithalata %15’lik temel tarife getirildi. Otomobil sektöründe bu oran %27,5, diğer birçok sanayi ürününde ise %25 seviyesine ulaştı. Bu oranlar, Japon üreticilerin ABD pazarındaki rekabet gücünü ciddi şekilde zayıflattı.
Konut yatırımları yavaşladı, tüketim zayıf kaldı
Konut yatırımlarında da belirgin bir yavaşlama yaşandı. Nisan ayında yürürlüğe giren yeni enerji verimliliği düzenlemeleri, inşaat sektörünü etkilerken, özellikle şehir merkezlerindeki yeni konut projelerinin askıya alınmasına yol açtı. Bu da inşaat ve inşaat bağlantılı sektörlerde durgunluğa neden oldu.
Özel tüketim harcamaları çeyreklik bazda %0,1 oranında arttı, ancak bu rakam ikinci çeyrekteki %0,4’lük artışın altında kaldı. Bu sonuç, Japon hanehalklarının harcamalarını kısma eğiliminde olduklarını ortaya koyarken, artan yaşam maliyetlerinin tüketim üzerinde baskı kurduğu yorumlarına neden oldu.
Sermaye harcamaları beklentinin üzerinde arttı
Olumlu tarafta ise işletmelerin yatırımlarında iyileşme gözlendi. Sermaye harcamaları çeyreklik bazda %1,0 oranında artış göstererek, piyasa beklentisi olan %0,3’lük büyümeyi aştı. Bu artış, özellikle otomasyon, üretim teknolojileri ve yapay zeka yatırımlarından kaynaklandı.
Ekonomi Bakanı Minoru Kiuchi, bu verileri değerlendirerek, “Özel tüketim altı çeyrektir artış eğiliminde. Sermaye harcamaları da üst üste dört çeyrektir yükseliyor. Bu, ekonominin ılımlı toparlanma süreci içinde olduğuna işaret ediyor” açıklamasını yaptı.
Teşvik paketi ile toparlanma hedefleniyor
Başbakan Sanae Takaichi liderliğindeki Japonya hükümeti, artan yaşam maliyetlerine karşı koymak ve iç talebi canlandırmak amacıyla 17 trilyon yen (yaklaşık 109,94 milyar dolar) tutarında ekonomik teşvik paketi hazırlığı içinde olduğunu açıkladı. Paket kapsamında doğrudan nakit yardımları, enerji sübvansiyonları ve küçük işletmelere vergi indirimleri gibi önlemler yer alıyor.
Hükümetin bu adımı, ekonomide yeniden pozitif büyüme eğiliminin başlaması için önemli bir araç olarak görülüyor. Ayrıca, teşvik paketinin etkisinin 2025’in son çeyreğinde hissedilmesi bekleniyor.
Piyasa beklentisi: Son çeyrekte toparlanma mümkün
Ekonomistler, 2025’in Ekim-Aralık döneminde Japon ekonomisinde %0,6’lık büyüme gerçekleşmesini bekliyor. Özellikle hükümet harcamalarının ve ihracat talebindeki toparlanmanın etkisiyle, ekonomik büyümenin yeniden pozitif bölgeye geçmesi öngörülüyor.
Ancak riskler devam ediyor. ABD ile ticari gerilimlerin artması, Çin ekonomisindeki yavaşlama ve Japonya’daki iç tüketim eğilimleri dikkatle izleniyor. Enerji fiyatlarının yüksek seyretmesi ve döviz kurundaki dalgalanma da ithalat maliyetlerini artırarak şirket kârlılıklarını zorlayabilir.
Merkez Bankası politikaları da takipte
Japonya Merkez Bankası (BoJ), düşük faiz politikasını sürdürüyor. Ancak ekonomide yaşanan daralma ve enflasyonist baskılar, para politikasında değişikliğe gidilip gidilmeyeceği konusunda yeni tartışmalara yol açtı. BoJ’un olası bir faiz artışı yerine, uzun vadeli tahvil alımlarını yeniden artırması ve piyasaya likidite sağlaması bekleniyor.
Ekonomistlere göre, Japonya gibi borç oranı yüksek ve demografik sorunlarla karşı karşıya kalan ekonomiler için mali genişleme ve para politikası uyumu birlikte yürütülmeli.
Küresel koşullar belirleyici olacak
Japonya ekonomisinin gelecek dönemdeki performansı, büyük ölçüde küresel ticaret dengelerine, ABD ve Çin ile olan ikili ilişkilerine ve enerji fiyatlarındaki oynaklığa bağlı olacak. Japonya'nın otomotiv, elektronik ve sanayi ekipmanları gibi dış ticarete bağımlı sektörlerde üretim yapan yapısı, dış şoklara karşı hassasiyetini artırıyor.
Öte yandan Japonya, “ekonomik güvenlik” stratejisi kapsamında yurt içinde çip ve yeşil enerji üretimini teşvik etmeye devam ediyor. Bu üretim modeli değişimi, uzun vadede dış ticaret açığını ve ithalat bağımlılığını azaltma potansiyeline sahip.