Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, 2026 yılı için küresel egemen borç piyasalarına yönelik görünümünü “nötr” olarak belirledi. Bu değerlendirme, küresel GSYH büyümesi beklentisinin yatay seyredeceği, ABD tarifeleri konusundaki belirsizliğin azalacağı ve politika faizlerinin kademeli olarak düşeceği varsayımına dayanıyor. Ancak Fitch’in analizinde, ticaret ve teknoloji alanındaki yapısal dönüşümler, finansal piyasalardaki oynaklık, jeopolitik gerilimler ve büyük ekonomilerde artan bütçe açıkları nedeniyle önemli risklerin sürdüğü vurgulandı.
Yapay zeka yatırımları ve ABD'de ısınan ekonomi risk oluşturuyor
2026 yılı için dünya genelinde büyümenin sınırlı kalacağı öngörülürken, Fitch tarafından sıralanan başlıca riskler arasında; yeni bir küresel ticaret savaşı, Çin ekonomisinde derinleşen durgunluk, yapay zekâ yatırımlarının beklenen getirileri karşılayamaması ve ABD ekonomisinde aşırı ısınma ihtimali yer alıyor. Ayrıca ani finansal piyasa şokları da dikkatle izlenen senaryolar arasında bulunuyor. Fitch, ABD’nin tarifeler konusundaki politikalarının artık daha öngörülebilir olduğunu belirtse de, bu politikaların ekonomik etkilerinin hâlâ piyasalarda tam anlamıyla hissedilmediğine dikkat çekti.
Küresel kamu maliyesi baskı altında: Açıklar büyüyor
Fitch’in raporunda en çok öne çıkan uyarılardan biri, dünya genelinde kamu maliyesinde süregelen baskı oldu. Rapora göre, özellikle ABD ve Çin gibi büyük ekonomilerde bütçe açıklarının büyümesi, toplam kamu borcunun da hızlı bir şekilde yükselmesine yol açıyor. “Artan faiz maliyetleri, zayıf büyüme, yapısal harcama baskıları ve siyasi zorluklar kamu maliyesini orta vadede daha da zorlayacak” ifadesiyle, mali konsolidasyon süreçlerinin pek çok ülke için sancılı geçeceği tahmin ediliyor. Ayrıca, pandemi sonrası artan sosyal harcamalar ve altyapı yatırımları da bütçe dengeleri üzerinde baskı yaratıyor.
Siyasi riskler yükseliyor: Jeopolitik gerilimler ve seçim baskısı
Fitch, 2026 yılına girerken siyasi risklerin ön planda olduğunu ve bu risklerin ekonomik karar alma süreçlerini etkileyebileceğini belirtti. Özellikle; – ABD dış politikasındaki olası değişim – ABD-Çin ekonomik ve stratejik rekabeti – Ukrayna, Orta Doğu ve Asya-Pasifik’te olası askeri çatışmalar – Genişleyen popülizm ve sosyal eşitsizlik – Genç işsizlik oranlarının artışı – 2026’da yapılacak çok sayıda genel seçim gibi faktörler, yatırımcı algısını olumsuz etkileyebilecek başlıca gelişmeler arasında yer aldı.
Kredi notlarında istikrar vurgusu: 10 ülke pozitif izlemeye alındı
Fitch Ratings, genel not görünümünün “istikrarlı” olduğunu vurgularken, 2025 yılı içinde 8 ülkenin kredi notunun yükseltildiğini belirtti. Bu ülkelerin 7’si gelişmekte olan piyasalar arasında yer aldı. Buna karşın, 9 ülke negatif görünümle değerlendirilirken 10 ülke pozitif not görünümüne sahip. Kuruluş, 2026 yılına girerken genel olarak notların dengede olduğunu, ancak ekonomik büyüme, mali disiplin ve yapısal reformlara yönelik gelişmelerin not hareketliliğinde belirleyici olacağını bildirdi.
Yapısal dönüşüm ve teknoloji yatırımları yakın takibe alındı
Fitch, son dönemde artan teknoloji yatırımları, özellikle de yapay zekâ alanında yapılan büyük ölçekli harcamaların geri dönüşlerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti. Bu alandaki beklenen verimliliğin gerçekleşmemesi durumunda, birçok ülke ve şirket için maliyetlerin ekonomik faydanın önüne geçebileceği uyarısında bulunuldu. Ayrıca, küresel tedarik zincirlerinde yaşanan değişim, üretim merkezlerinin yeniden yapılandırılması ve teknolojik güvenlik odaklı yatırımlar da Fitch’in radarında yer alıyor. Kuruluş, bu gelişmelerin hem büyüme trendlerini hem de borç sürdürülebilirliğini doğrudan etkileyebileceğini belirtti.
Fitch: 2026'da dikkat edilmesi gereken temel başlıklar
Fitch Ratings’in 2026 yılına yönelik sektörel görünüm raporunda yatırımcılar ve politika yapıcılar için öne çıkan başlıca başlıklar şu şekilde sıralandı: – Politika faizlerinin kademeli düşüş eğilimi – Küresel GSYH büyümesinin durağanlaşması – Ticaret politikalarının yeniden şekillenmesi – Jeopolitik risklerin artışı – Kamu borçlarının sürdürülebilirliği – Yüksek enflasyonun orta vadeli etkileri – Finansal piyasalarda olası şoklara karşı dayanıklılık Raporda yer alan bu başlıklar, uluslararası yatırımcılar açısından 2026 yılının stratejik bir geçiş dönemi olabileceğine işaret ediyor. Fitch, bu süreçte karar alıcıların dikkatli adımlar atması gerektiğini vurguladı.