NY Times'ın haberine göre, Çinli otomobil üreticileri, güvenlik risklerine rağmen Avrupa’ya araç sevkiyatında Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı rotasını daha fazla tercih ediyor. Yemen’deki İran destekli Husi milislerinin saldırıları sürerken, bu tercih transit süresini kısaltmak ve maliyetleri düşürmek amacıyla stratejik bir hamle olarak değerlendiriliyor.
Tehlikeli rota 18 güne kadar zaman kazandırıyor
Lloyd's List Intelligence verilerine göre, Temmuz ayında en az 14 Çin araba taşıyıcı gemisi Kızıldeniz’den geçerek Haziran ayındaki seviyeyi yakaladı. Afrika’nın etrafından dolaşmaya kıyasla bu rota, 18 güne kadar zaman tasarrufu sağlarken araç başına birkaç yüz dolar olarak tahmin edilen yakıt ve işletme maliyetlerini düşürüyor. BYD ve SAIC Motor gibi üreticiler, sefer başına 5.000 araç taşıyabilen yeni mega gemilerini bu istikrarsız bölgeye göndermeye devam ediyor.
Analistler: Husilerle anlaşma yapılmış olabilir
Birçok analist, Pekin’in Çin bandıralı taşıyıcıları korumak amacıyla İran ya da Husilerle gayri resmi bir anlaşma yapmış olabileceğini düşünüyor. Veson Nautical’dan Daniel Nash, “Görünüşe göre Çin, Husi isyancılarla anlaşmanın bir yolunu bulmuş” yorumunda bulundu. Küresel nakliye firmaları ise, son saldırılarda iki geminin batırılmasının ardından bölgeden uzak durmayı sürdürüyor.
Avrupa pazarında rekabet avantajı
Kızıldeniz rotası, Çinli markalara Avrupa’da hız ve maliyet avantajı sağlıyor. Bu strateji, Avrupa Birliği’nin elektrikli araçlara uyguladığı yüksek gümrük vergilerini kısmen dengelemeye yardımcı oluyor. Çoğu ticari gemi bu bölgeden kaçınsa da, Çin’in hamlesi Avrupa elektrikli araç pazarına hakim olmak için cesur bir jeopolitik risk olarak değerlendiriliyor.