Beşeri kalkınma endeksi, 0 ile 1 arasında bir değer almakta olup, endeksin 0,8 ve üzerinde olması “çok yüksek beşeri kalkınma”, 0,7 ile 0,8 arasında olması “yüksek beşeri kalkınma” ve 0,55’in altında olması “düşük beşeri kalkınma” seviyesini göstermektedir.
TÜİK, beşeri kalkınma endeksini il bazında yayımladı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan açıklamaya göre, daha önce yalnızca Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından ülke düzeyinde üretilen beşeri kalkınma endeksi, artık Türkiye tarafından resmi olarak il düzeyinde de yayımlanmaya başlandı.
Bu gelişme, ortalama eğitim süresi ve muhtemel eğitim süresi göstergelerinin TÜİK tarafından ilk kez 2023 yılında yayımlanması sayesinde mümkün oldu.
Beşeri kalkınma endeksi 2022’de 0,854 oldu
Endeks, 2018 yılında 0,844 iken, 2022 yılında %1,1 artışla 0,854 seviyesine yükseldi. Bu değerle Türkiye, “çok yüksek beşeri kalkınma” seviyesinde yer aldı.
Endeksin alt bileşenlerinden yaşam beklentisi endeksi, %2,2 düşerek 0,882; eğitim endeksi %3 artışla 0,807 ve gelir endeksi %2,6 artışla 0,875 olarak hesaplandı.
Ankara, beşeri kalkınmada en yüksek endekse sahip il oldu
2022 yılında en yüksek beşeri kalkınma endeksine sahip il 0,891 ile Ankara oldu. Ankara’yı 0,886 ile İstanbul ve Kocaeli, 0,870 ile İzmir ve 0,867 ile Muğla takip etti.
En düşük endekse sahip il ise 0,748 ile Ağrı olurken, ardından Şanlıurfa, Van, Muş ve Bitlis geldi.
2018-2022 döneminde en çok gelişen il Kilis oldu
Beşeri kalkınma endeksinde 2018-2022 döneminde en yüksek artışı %4,1 ile Kilis gösterdi. Bu ili %4,0 ile Şırnak, %3,9 ile Çankırı ve Hakkâri, %3,8 ile Ağrı izledi.
Endeksin düştüğü iller ise sırasıyla %0,2 ile Trabzon, %0,1 ile Ordu, %0,03 ile Rize ve %0,02 ile Karabük oldu.
Beşeri kalkınma endeksi nedir?
Beşeri kalkınma endeksi, bir ülkenin beşeri sermaye yeterliliğini ölçmek amacıyla kullanılan önemli göstergelerden biridir. UNDP tarafından geliştirilen bu endeks, yaşam beklentisi, eğitim ve gelir olmak üzere üç temel bileşene dayanır.
Endeks, ülkelerin ve bölgelerin kalkınma düzeylerini karşılaştırmak ve politikaların yönünü belirlemek amacıyla kullanılmaktadır.