Barclays Research, Aralık ayında yapılacak Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı öncesinde üyeler arasında faiz indirimi konusunda belirgin bir görüş ayrılığı yaşandığını ancak Başkan Jerome Powell’ın Komite’yi indirime yönlendirme olasılığının yüksek olduğunu belirtti. Bankanın analizine göre, Powell’ın yönlendirici gücü, kararın seyrinde kritik bir rol oynayacak. Özellikle Fed üyeleri arasındaki fikir ayrılığı ve veri bağımlı yaklaşım, Komite’nin karar alma sürecini daha karmaşık hale getiriyor.
Fed üyeleri arasında dengeli ama bölünmüş tablo
Barclays, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin ve bölgesel başkanların son açıklamalarına göre aşağıdaki eğilimleri gözlemlediğini bildiriyor: – **Faiz indirimi yanlısı**: Miran, Bowman ve Waller – **Faizi sabit tutma yanlısı**: Musalem ve Schmid – **Kararsız ancak durağanlığa yakın**: Barr, Jefferson, Goolsbee, Collins – **İndirime daha yakın ancak veri odaklı**: Cook ve Williams Bu tabloya göre Powell hariç tutulduğunda altı üyenin faizi sabit tutma eğiliminde olduğu, beş üyenin ise indirimi desteklediği görülüyor. Barclays’e göre Powell’ın bu dengedeki rolü belirleyici olacak. Ayrıca, yönetim kurulu üyelerinin Başkan Powell’a karşı oy kullanma olasılığı düşük görülüyor.
Barclays: Powell indirime yönlendirebilir, ancak temkinli
Barclays Research, Powell’ın kamuoyuna yaptığı son açıklamaların ve ekonomik değerlendirmelerinin, Komite içinde faiz indirimi yönündeki eğilimi destekler nitelikte olduğunu belirtiyor. Ancak Powell’ın veri bağımlı duruşunu koruyarak ani ve agresif adımlar atmaktan kaçınması bekleniyor. Bu durum, piyasalarda belirsizlik yaratmaya devam ederken, kararın Aralık ayı içinde yayımlanacak enflasyon ve istihdam verileriyle şekillenebileceği anlamına geliyor.
Barclays: Dolar gücünü koruyor, yapay zeka etkisi öne çıkıyor
Barclays, finansal piyasalardaki oynaklığa rağmen ABD dolarının 2026’ya kadar dirençli seyrini sürdürebileceğini öngörüyor. Banka, USD’nin bu gücünü bir dizi temel etkene bağlıyor: – **Yapay zeka yatırımları ve sermaye harcamaları** – **Zayıflayan Fed bağımsızlığına yönelik endişelerin azalması** – **Azalan tarife riskleri** – **Sürdürülen mali teşvik politikaları** Barclays’e göre, yapay zeka alanında ABD’deki büyük ölçekli yatırımlar, doların küresel rezerv para konumunu daha da sağlamlaştırıyor. Sermaye verimliliğinde artış, ABD ekonomisinin dayanıklılığını artırırken, bu durumun dolar lehine fiyatlandığı ifade ediliyor.
USD/JPY paritesinde yukarı yönlü potansiyel sürüyor
Barclays, Fed’in olası bir faiz indirimi sürecine girmesi durumunda bile USD/JPY paritesinde yukarı yönlü risklerin devam ettiğini vurguluyor. Özellikle küresel risk iştahında yeni bozulmalar olması durumunda doların güvenli liman niteliğinin öne çıkacağı ve Japon yeni karşısında değer kazanmaya devam edebileceği ifade ediliyor. Bununla birlikte, yüksek beta değerine sahip gelişen piyasa para birimlerinin kırılgan kalmaya devam edeceği ve dolar karşısında değer kaybetme risklerinin sürdüğü de Barclays’in analizinde yer alıyor.
Piyasa beklentileri ve yatırımcı stratejileri değişiyor
Yatırımcılar, Fed’in 2024 yılı para politikası yönelimine ilişkin daha fazla netlik kazanmayı beklerken, Barclays’e göre Powell’ın mesajları ve Komite içindeki görüş ayrılıkları, daha temkinli pozisyon alınmasına neden oluyor. Özellikle hisse senedi ve tahvil piyasasında stratejik pozisyonların yeniden değerlendirildiği; yatırımcıların, faiz indirimi sinyallerinin güçlenmesi halinde kısa vadeli ABD hazine tahvillerine yönelme eğilimi gösterebileceği belirtiliyor.
Ekonomik veriler belirleyici olacak
Barclays, Kasım ve Aralık aylarında yayımlanacak enflasyon, istihdam ve tüketici güveni verilerinin, Fed’in politika adımlarında kilit rol oynayacağını vurguluyor. Özellikle çekirdek enflasyondaki seyir, Powell’ın söylemlerinde belirleyici olabilir. Öte yandan, güçlü ekonomik büyüme rakamlarının sürmesi durumunda, faiz indirimi olasılığının sınırlı kalabileceği değerlendirmesi de dikkat çekiyor.
2026’ya kadar dolar görünümünde pozitif beklenti
Barclays, ABD ekonomisinin yapısal güçlerinin, doların orta vadeli görünümünü desteklemeye devam edeceğini düşünüyor. Yapay zekaya yapılan yüksek tutarlı yatırımların verimlilik artışı yaratacağı ve bu durumun küresel sermaye akımlarını ABD’ye yönlendireceği ifade ediliyor. Ayrıca, mali disiplinin belirli alanlarda korunması, ABD tahvil piyasasının cazibesini artırarak doların güvenli liman pozisyonunu pekiştirebilir.